Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Bölge Başekonomisti Roger Kelly, Türk lirasında büyük bir şok veya değer kaybı olmaması halinde yıl sonuna kadar Türkiye’de enflasyonun bir miktar daha düşmesini beklediğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: Türk bankacılık sektörünün küresel finansal koşullardaki değişimlere karşı dayanıklı olduğu.
DEPREMİN ETKİSİ
Bloomberght’te yer alan habere göre Kelly, şubat ayındaki sarsıntıların etkisiyle Türkiye’nin bu yılki büyüme tahminini 0,5 puan revize ederek yüzde 2,5’e revize ettiklerini belirterek, önümüzdeki yıl yeniden yapılanma faaliyetleri nedeniyle ekonomik büyümenin artmasını beklediklerini sözlerine ekledi. titreme kaydedildi.
Türkiye’nin enflasyon görünümüne de değinen Kelly, ülkedeki enflasyon oranının geçen yıl Ekim ayındaki seviyelerden yüzde 40 civarına gerilediğini hatırlattı. Kelly, “Önemli bir şok ya da Türk Lirası’nda aşırı değer kaybı olmaması koşuluyla, ülkedeki enflasyonun yıl sonuna kadar biraz daha düşmesini bekliyorum” dedi. söz konusu.
Roger Kelly, ülkelerin enflasyon oranları hakkında resmi olarak iddiada bulunmadıklarını ancak Türkiye’de enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 35 civarında olmasını beklediklerini kaydetti. Kelly, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde enflasyon cephesinde gösterebileceği olası performansın büyük ölçüde Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında izlenecek politikalara bağlı olacağını vurguladı.
Kelly, depremlerin neden olduğu mali kaybın 100 milyar doları aştığının tahmin edildiğini belirterek, “Son teknik standartlara göre yapılacak yeni binalar, depreme karşı çok daha iyi dayanıklılık sağlayacaktır. Gelecekte olası bir doğal afet.” söz konusu.
Deprem felaketlerinin ardından kentsel dönüşüm ve güçlendirme çalışmalarının artmasının beklendiğini kaydeden Kelly, yeniden yapılanma faaliyetinin deprem nedeniyle oluşan çıktı kaybının büyük bölümünü dengelemesini ve gelecek yıl ekonomik büyümeye yaklaşık yarım puan katkı sağlamasını beklediklerini söyledi.
BANKACILIK SEKTÖRÜ
Türkiye’nin dış finansal yükümlülüklerinin ana endişe kaynağı olarak görüldüğünü ifade eden Kelly, “Türk bankacılık sektörü aslında küresel finansal koşullardaki değişimlere karşı oldukça dirençli.” ifadesini kullandı. Kelly, Türk bankacılık sektörüne ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Türk bankaları, 2018’deki Türk lirası krizinden bu yana dış borçlanma seviyelerini önemli ölçüde düşürdü. Şimdiden eskisinden çok daha iyi durumdalar. Bankaların dış borcu yaklaşık 60 milyar dolardı. geçen yılın sonunda prestij kazandı.Bu, 2017’de yaklaşık 100 milyar dolar değerindeydi.
EBRD Bölge Başekonomisti Kelly, Türk bankalarının dış borçlanma düzeylerinin gelişmekte olan ülkelerdeki emsallerine çok yakın olduğunu belirterek, Türk bankalarının net dış varlıklarının önemli ölçüde iyileştiğini ve kredi/mevduat oranlarının son yılın en düşük seviyesine ulaştığını kaydetti. 10 yıl.
Kelly, “Bankalar, azalan dış finansal yükümlülükler nedeniyle Türk lirasındaki olası sert düşüşlere ve sıkı dış finansman koşullarına karşı daha az duyarlı. Ayrıca, Türk bankalarının likidite tamponları da daha iyi. Son 10 yılda ilk kez” bankaların döviz likiditesini, kısa vadeli dış borçlarını gözetliyor.” sözlerini kullandı.
Kelly, Türkiye’de son dönemde keşfedilen doğal gaz rezervlerinin, ülkenin enerji ithalatının ve dolayısıyla cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacağına işaret etti.
LİRA KRİZİ OLASILIĞI…
Türkiye’nin yakın gelecekte uygulayacağı ekonomi politikalarının son derece değerli olduğunu vurgulayan Kelly, “Risklerin hafife alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak doğru politika ortamı ile Türk ekonomisinin potansiyele sahip olduğu konusunda çoğu analistin hemfikir olduğunu düşünüyorum.” gelişmekte olan piyasa emsallerinden daha iyi performans göstermek için.” (HABER MERKEZİ)
